İklimin Elemanlarından Sıcaklık

İklimin elemanı sıcaklık iklimin en önemli elemanıdır. Coğrafi koşulları ve yaşam etkinliklerini en yakından kontrol eden iklim öğesidir. Atmosferin sıcaklığı incelenirken ısı kavramı da sık sık kullanılmaktadır. Bu bakımdan ısı ve sıcaklık kavramları birbiri ile yakından ilgili olmakla birlikte, nitelik yönünden farklı kavramlardır.

Isı, cisimlerde var olan potansiyel enerjidir. Cisimlerdeki molekül hareketini veya titreşimini sağlayan bu ısı enerjisi, doğrudan hissedilip ölçülmez. Sıcaklık ise cisimlerdeki potansiyel enerjinin ortaya çıkması durumudur.
Isı kalorimetre, sıcaklık ise termometre ile ölçülür. Isının birimi kalori, sıcaklığın birimi ise santigrat derece(°C) dir. İklimi ilgilendiren araştırmalarda ise atmosferin ısısından değil, sıcaklığından söz etmek gerekir.
Yeryüzü ve atmosfer sıcaklığının ana kaynağı Güneş’tir. Ancak Güneş’ten gelen enerjinin tamamı yeryüzüne ulaşamaz. Bir kısmı atmosferde yansımaya, dağılmaya (difüzyon) ve emilmeye uğrar.
İklimin elemanı sıcaklık
Yeryüzüne gelen güneş enerjisinin dağılımı
Güneş’ten gelen enerji miktarı % 100 kabul edilirse;
% 25’i bulutlar ve atmosfer etkisi ile uzaya doğru yansır.
% 25’i dağılmaya (difüzyona) uğrar.
% 15’i atmosfer tarafından emilir (absorbe edilir).
% 8’i yere çarparak geri yansır (albedo).
% 27’si yeri ısıtır.
Güneş ışınlarının ancak %35’i yeryüzüne ulaşır. Yeryüzündeki sıcaklık dağılışı üzerinde ise hem yeryüzüne direkt ulaşan hem de atmosferde yansımaya, dağılmaya ve emilmeye uğrayan ışınlar etkili olmuştur. Bu oranda yaklaşık %47 civarındadır. Sıcaklığın yeryüzündeki dağılışı zamana ve mekana göre farklılıklar göstermektedir.

İklimin Elemanı Sıcaklık Dağılışını Etkileyen Faktörler

İklimin elemanı sıcaklık dağılışını etkileyen faktörler
  • Güneş
  • Atmosfer
  • Güneş Işınlarının Yere Düşme Açısı
    • Dünya’nın Şekli (Enlem)
    • Dünya’nın Günlük Hareketi
    • Yıllık Hareket ve Eksen Eğikliği
    • Yeryüzü Şekilleri (Bakı, Eğim vb.)
  • Güneşlenme Süresi
  • Yükselti
  • Nemlilik
  • Kara ve Denizlerin Dağılışı
  • Okyanus Akıntıları
  • Rüzgârlar
  • Diğer Faktörler

Güneş

Atmosferdeki ve yeryüzündeki temel sıcaklık kaynağı Güneş’tir. Güneş olmasaydı yeryüzündeki sıcaklık -273 °C civarında olurdu. Güneş’ten gelen enerji miktarı değişmektedir. Güneş lekelerindeki büyüme ve küçülmeler, Dünya’nın Güneş’e olan mesafesindeki değişmeler Güneş’ten gelen enerji miktarını da etkileyebilmektedir. Dünya, Güneş’e en yakın olduğu tarihte (3 Ocak) daha fazla enerji alır. Ancak bu durum, sıcaklıklar üzerinde büyük bir değişime neden olmaz.

Atmosfer

Güneş’ten gelen enerjinin tamamı yeryüzüne ulaşamaz. Çünkü atmosfer içindeki gazlar; Güneş ışınlarının yansımasına, dağılmasına ve emilmesine neden olur. Güneş’ten gelen enerjinin yaklaşık %43’lük kısmı yeryüzünü ısıtır (yeri ısıtan enerjinin tamamı %27 ve atmosferde dağılan enerjinin %16’sı). Eğer atmosfer olmasaydı Güneş ışınlarını doğrudan alan yerler çok sıcak, güneş almayan yerler ise aşırı soğuk olurdu. Ayrıca Güneş ışınları atmosferde dağıldığı için yeryüzündeki sıcaklık da dengelenir.

Güneş Işınlarının Yere Düşme Açısı

Güneş ışınlarının yere düşme acısı dünyada sıcaklık dağılışını etkileyen önemli sebeplerden biridir. Işınların düşme açıları azaldıkça atmosferdeki yolu uzar. Tutulma artar ve sıcaklık azalır. Ayrıca ışınlar küçük açıyla geldiğinde daha geniş alan aydınlanır ve birim alana düşen enerji azalır.
İklimin elemanı sıcaklık
Güneş ışınlarının yere düşme acısı
Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısı da şu faktörlere bağlı olarak değişir:
Dünya’nın Şekli (Enlem)
Dünya’nın küresel olan şekli, yeryüzünün her noktasının aynı değerde ışın ve enerji almasına engel olur. Güneş ışınları Dünya’nın şeklinden dolayı, ekvator çevresine daha dik ya da dike yakın açılarla, kutuplar çevresine ise daha eğik açılarla gelir. Yani Ekvator’dan kutuplara gidildikçe güneş ışınlarının geliş açısı küçülür. Bu nedenle, Ekvator’dan kutuplara doğru sıcaklık azalır. Buna sıcaklık-enlem ilişkisi denir.
İklimin elemanı sıcaklık
Dünyanın şekli güneş ışınlarının geliş açısı
İklimin Elemanı Sıcaklık Enlem İlişkisine Örnekler
  • Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe;
    • Güneş ışınlarının geliş açısı küçülür.
    • Gölge boyu uzar.
    • Sıcaklıklar azalır.
    • Bitki örtüsü geniş, karışık ve iğne yapraklı ormanlar şeklinde kuşaklar oluşturur.
    • Denizlerin tuzluluk, sıcaklık ve buharlaşma oranı azalır.
    • Kalıcı karların alt (başlama) sınırı ile tarım, orman ve yerleşme üst sınırları deniz seviyesine yaklaşır.
    • Akarsu, göl ve denizlerin donma süresi (don kalma süreler) uzar.
  • Kuzey Yarım Küre’de kuzeyden esen rüzgarlar sıcaklığı düşürürken, güneyden esen rüzgarlar sıcaklığı artırır (Güney Yarım Küre’de bunun tam tersidir).
  • Aynı enlemdeki yerlerin (özel konum şartlarının aynı olması koşuluyla) sıcaklıklarının da aynı olması beklenir.
Dünya’nın Günlük Hareketi
İklimin elemanı sıcaklık
Dünyanın günlük hareketi sıcaklık ilişkisi
Dünya’nın günlük hareketi sonucunda, Güneş ışınları yere düşme açısı gün içinde değişir. Buna bağlı
olarak gün içindeki sıcaklık değer|eri de değişmektedir. Böylece günlük sıcaktık farkları ortaya çıkar.
Dünyanın Yıllık Hareketi ve Eksen Eğikliği
Dünya’nın yıllık hareketi ve eksen eğikliğine bağlı olarak bir merkeze Güneş ışınlarının geliş açısı yıl içinde değişir. Bu durum mevsimlerin oluşumuna ve yıllık sıcaklık farklarının ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca eksen eğikliği Kuzey ve Güney Yarım Kürelerde, aynı anda farklı sıcaklık değerlerinin oluşmasına ve farklı mevsimlerin yaşanmasına yol açar.
Bakı ve Eğim
Herhangi bir yerin Güneş’e göre konumuna bakı denir. Bakının sıcaklık üzerinde önemli bir etkisi vardır. Güneş’e dönük yerler; Güneş ışınlarını daha büyük açıyla alır ve sıcaklıkları daha fazladır. Dönenceler dışında kalan, Kuzey Yarım Küre’deki dağların güney yamaçları, Güney Yarım Küre’deki dağların ise kuzey yamaçları Güneş ışınlarını daha büyük açıyla alır.
İklimin elemanı sıcaklık
Bakı etkisi

Güneşlenme Süresi

Güneşlenme süresi, bir yerin gün içinde Güneş’i gördüğü süreyi ifade eder. Aydınlanma süresi olarak da bilinir. Güneşlenme süresi Güneş ışınlarının düşme açısına ve enleme göre değişir. Güneşlenme süresinin fazla olduğu yerlerde Güneş’ten alınan enerji de fazladır. Bu da sıcaklığın artmasını sağlar.
Yaz mevsiminde güneşlenme fazla olduğundan sıcaklık değerleri yüksektir, Kış mevsiminde ise tam tersi durum yaşanır. Ayrıca gün içindeki sıcaklıklar en yüksek öğle vaktinde değil de öğleden sonraki birkaç saatte yaşanması güneşlenme süresiyle ilgilidir. (lsı birikimi) Geceleri ise Güneş’ten enerji gelmediği için soğuma yaşanır. Bu nedenle en soğuk an, sabah saatlerinde Güneşin doğmazdan önceki zamandır.

Yükselti

Yer yüzünde her 200 m. yükseğe doğru çıkıldıkça sıcaklık 1°C düşerken, alçaldıkça her 200 metrede sıcaklık 1°C artar. Bu durum;
  • Havadaki ısıyı tutan nemin ve yoğunluğun deniz seviyesine yakın yerlerde daha fazla bulunmasından
  • Troposferin yerden geriye yansıyan ışınlarla ısınmasından kaynaklanır.
Bu nedenle, dağların yüksek kesimleri güneş’ten daha fazla enerji almasına rağmen, üstlerinde bulut ve su buharı
örtüleri olmadığından, dağlardaki ışıma ile enerji kaybı, alçak yerlerden daha fazladır. Bundan dolayı dağlarda gündüzleri hava ısınsa bile, sıcaklık değerleri hızla düşer.

Nem Miktarı

Atmosferdeki nem, aşırı ısınma ve soğumayı önleyerek sıcaklığı dengeleyici bir etki yapar. Günlük ve yıllık
sıcaklık farklarını azaltır. Ayrıca nem, yeryüzüne çarparak geri yansıyan ışınları tutup uzaya kaçmasını önler.
Güneş ışınlarının dike açılarla düştüğü Ekvator ve çevresinin Dünya’nın en sıcak yeri olması gerekir. Ancak nem miktarının fazla olması bu durumu engellemiştir.
Dünya’da sıcaklığın en yüksek değerlere ulaştığı yerler, nem miktarının oldukça düşük olduğu dönenceler civarındaki çöllerdir. (Bu durum ise enlem sıcaklık ilişkisine ters düşmektedir.)
Nem miktarı denize uzak ve yüksek yerlerde (dağ zirvelerinde) az, deniz ve göl kenarlarında, vadilerde ve alçak ovalarda fazladır.

Kara ve Denizlerin Dağılışı

İklimin elemanı sıcaklık, karalar ve denizler Güneş’ten aynı enerjiyi almalarına rağmen eşit derecede ısınamazlar. Katı ve durgun olan karalar, sıvı ve hareketli olan denizlere göre daha hızlı ve çok ısınıp soğurken, denizler daha geç ve az ısınıp soğumaktadır.
Denizler sıcaklığı bünyelerinde depo ederler. Bu nedenle denizlerdeki mevsimlik sıcaklık
farkları daha azdır. Kıyı bölgelerinde sıcaklıklar fazla değişiklik göstermez. Ancak karalar yazın daha sıcak, kışın daha soğuk olduğundan sıcaklık farkları karalarda daha fazladır.
Yarım kürelere baktığımızda ise Kuzey Yarım Küre’de karaların kapladığı alan, Güney Yarım Küre’den daha fazladır.
Bunun sonucunda;
  • Kuzey Yarım Küre’nin ortalama sıcaklığı Güney Yarım Küre’den 2-3°C daha fazladır.
  • Yıllık sıcaklık ve basınç farkları kuzey yarım küre’de daha fazladır,
  • İzoterm (eş sıcaklık) ve izobar (eş basınç) eğrileri Kuzey Yarım Küre’de daha fazla sapmaya uğrar.
  • Sıcaklık kuşakları yarım kürelere eşit dağılmamıştır.
  • Termik Ekvator çizgisi Kuzey Yarım Küre üzerinden daha fazla geçer.

Okyanus Akıntıları

Yeryüzünde sıcaklığın dağılışı üzerinde okyanus akıntılarının önemli bir etkisi vardır. Okyanus akıntıları geldikleri yerin sıcaklığını, ulaştıkları yerlere taşırlar. Ekvator yönünden gelen akıntılar sıcaklığı yükseltirken, kutuplar yönünden gelen akıntılar ise sıcaklığı düşürür.
İklimin elemanı sıcaklık
Okyanus akıntıları
Okyanus Akıntılarının Başlıca Etkileri
  • Kuzeybatı Avrupa, daha güneydeki Orta Avrupa’ya göre daha ılımandır. Bu durum, Gulf-Stream sıcak su akıntısının 50°-57° kuzey enlemleri üzerinde bulunan İngiltere’yi etkileyerek buranın sıcak ve nemli bir iklime sahip olmasının bir sonucudur. (Enlem-sıcaklık ilişkisine ters düşer.)
  • İngiltere ile aynı enlemde olan Kanada’nın doğu kıyıları ise Labrador soğuk su akıntısı nedeniyle soğuk bir iklime sahiptir. (Enlem-sıcaklık ilişkisine ters düşer.)
  • Sıcak su akıntıları ulaştıkları yerlerde sıcaklık ve yağışı arttırırken, soğuk su akıntıları azalır.
  • Sıcak ve soğuk su akıntılarının karşılaşma alanlarında sis fazla olur. Ayrıca bu yerlerde balıkçılık da gelişmiştir.
  • Genellikle Orta Kuşak karalarının batı kıyılarında sıcak su akıntıları etkiliyken, doğu kıyılarında soğuk su akıntıları etkilidir.
Sıcak kuşaktaki karaların batı kıyılarında çöllerin oluşmasında soğuk su akıntılarının etkisi vardır, İzoterm eğrilerinin okyanuslar üzerinde sapmaya uğraması okyanus akıntılarıyla ilgilidir.
İklimin elemanı sıcaklık Okyanus akıntıları
Sıcak ve soğuk okyanus akıntıları (Resmi büyütmek için üzerine tıklayınız.)

Rüzgarlar

Rüzgarlar geldikleri yerin sıcaklığını ulaştıkları yere taşırlar. Enlemin etkisiyle Ekvator’dan kutuplara doğru esen rüzgarlar sıcaklığı arttırırken, kutuplardan Ekvator’a esen rüzgarlar ise sıcaklığı azaltır.
Ayrıca yaz mevsiminde denizlerden karalara doğru esen rüzgarlar serinletici etki yaparken, kış mevsiminde denizden
karaya doğru esen rüzgarlar ılıtıcı bir etki yaparlar.

Diğer Faktörler

Yeryüzünde su, taş, toprak, kar, bitki örtüsü vb. unsurlar bulunur. Bunlar, Güneş ışınlarının yansıtma ya da emme özelliğine göre sıcaklığı etkiler. Örneğin su yüzeyi, Güneş ışınlarını büyük oranda geri yansıtır. Bu da ısınmayı geciktirir. Koyu ve mat renkli taşlar çabuk, açık ve parlak renkli taşlar ise geç ısınır. iklimin elemanı sıcaklık
Nemli toprak, kuru toprağa göre geç ısınıp geç soğur. Kar örtüsü, beyaz ve parlak renkli olduğu için Güneş ışınlarını geri yansıtır. Gür bitki örtüsü; bulunduğu alanlarda gündüzlerin serin, gecelerin de ılık olmasını sağlar.

İzoterm Haritaları

Gerçek İzoterm Haritaları

Yükseltinin etkisi dikkate alınarak çizilen sıcaklık haritalarıdır.

İndirgenmiş İzoterm Haritaları

Yer şekillerinin (yükselti, eğim, bakı ve dağların uzanış doğrultusu) etkisi ortadan kaldırılarak çizilir. Bütün yükseltilerin sıcaklığı her 200 m de 1 °C artırılarak deniz seviyesine indirgenir.
Bir yerde gerçek sıcaklık ile indirgenmiş sıcaklığı arasında fark fazla ise o yerin yükseltisi fazladır. Fark az ise yükselti de azdır.

Dünya Yıllık İzoterm Haritası

Sıcaklığın genelde Ekvator’dan Kutuplara doğru düştüğü görülür. Sebebi; enlemdir. Ancak düzenli azalış göstermez!
Sıcaklık farkı Kuzey Yarım Küre’de daha fazladır. Karalar fazla olduğu için. Kuzey Yarım Küre’de ılıman kuşakta kıtaların batı kıyıları doğu kıyılarından daha sıcaktır. Okyanus akıntılarının farklılığından dolayı.
İklimin elemanı sıcaklık Dünya yıllık izoterm haritası
Dünya yıllık izoterm haritası

Dünyanın Ocak Ayı İzoterm Haritası

Ocak ayı, Kuzey Yarım Küre’de kış, Güney Yarım Küre’de yaz mevsimi yaşanır. Dünya’nın en soğuk yerleri ise Kanada, Sibirya  ve Grönland’ın kuzey bölgeleridir. Sibirya ile Kanada aynı enlemde yer almalarına rağmen Sibirya’da sıcaklıklar daha düşüktür. Sebebi; Karasallığın daha fazla olmasıdır.
Bu dönemde Kuzey Yarım Küre’de karalar denizlerden daha soğuktur. Bu sebeple aynı enlemde izoterm eğrileri karalarda Ekvator’a, denizlerde Kutuplara doğru salınım yapmaktadır.
Bu ayda en yüksek sıcaklıklar Güney Yarım Küre’de  Oğlak dönencesi çevresinde kara içlerinde görülür.
İklimin elemanı sıcaklık Dünya Ocak Ayı İzoterm Haritası
Dünyanın Ocak Ayı İzoterm Haritası

Dünyanın Temmuz Ayı İzoterm Haritası

Temmuz ayında, Kuzey Yarım Küre’de yaz , Güney yarım Küre’de kış  mevsimi yaşanır.  Dünya’nın en sıcak yerleri Büyük Sahra, Arabistan Yarımadası’nın iç kısımları, İran, Orta Asya, Meksika, Amerika’nın orta kesimleri ve Arizona çevresidir.
Kuzey Yarım Küre’de aynı enlemde karalar denizlerden daha sıcaktır. Bu sebeple izotermler karalarda Kutba, denizlerde Ekvatora doğru salınım yapmaktadır.
İklimin elemanı sıcaklık Dünya Temmuz Ayı İzoterm Haritası
Dünyanın Temmuz Ayı İzoterm Haritası

Atmosferin Katları ve Özellikleri

Atmosfer: Yerküreyi çepeçevre saran ve içerisinde çeşitli gazların bulunduğu tabaka. Gaz yuvarı, Hava yuvarı.

Atmosferin Katları, atmosferi oluşturan gazlar sıcaklıklarına, fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre çeşitli katmanlara ayrılır. Atmosfer 5 ana katmandan oluşur. Aşağıdaki şekilde yer alan atmosfer katmanları sıcaklıklarına göre sınıflandırılmıştır.

Atmosferin Katları
1. Troposfer
2. Stratosfer
3. Mezosfer
4. Termosfer
5. Ekzosfer

Katmanların Genel Özellikleri

1- Troposfer

• Atmosferin en alt tabakasıdır. Kalınlığı ortalama 13 km’dir.
• Atmosferdeki gazların %75’i bu katmanda bulunur.
• Daha çok yeryüzünden yansıyan ışınlarla ısındığı için bu katmanda yerden yükseldikçe sıcaklık her 100 metrede yaklaşık 0,5 °C azalmaktadır.
• Su buharının tamamı bu katmanda bulunur. Buna bağlı olarak iklim olayları bu katmanda görülür.
• Yatay ve dikey yönde hava akımları meydana gelir. Rüzgar ve buharlaşma gibi.
• Troposfer ile stratosfer arasında “tropopoz” adı verilen geçiş katmanı bulunur.
• Ancak Ekvator’da kalınlığı daha fazla, kutuplarda ise daha azdır. Ekvator üzerindeki kalınlığı 15–17 km, 45° enlemlerinde 12 km, kutuplardaki kalınlığı ise 6–9 km’dir.
Atmosferin Kalınlığı
Troposferin kalınlığının Ekvatordan Kutuplara doğru azalmasının başlıca nedenleri;
• Sıcaklık ortalamasının Ekvatorda fazla, Kutuplarda az olması
• Yer çekimi kuvvetinin Ekvatorda az, Kutuplarda fazla olması
• Çizgisel hızın Ekvatorda fazla, Kutuplarda az olması olarak sıralanabilir.

2- Stratosfer

• Troposferin üstünde yer alan ve 50 km’ye kadar olan katmandır.
• Sıcaklıklar ortalama -55 °C civarındadır.
• Jet rüzgârları adı verilen yatay hava akımları görülür.
• Ozon tabakasının büyük bir kısmı bu katmanda yer alır. Bu tabaka, Güneş’ten gelen zararlı ışınların yeryüzüne ulaşmasını engeller.
• Stratosfer ile mezosfer arasında stratopoz adı verilen geçiş katmanı bulunur.

3- Mezosfer

• Stratosferin üstünde yer alan ve 80 km’ye kadar olan katmandır.
• Atmosfere giren gök taşları bu katmanda yandığı (yıldız kayması olayı) için yeryüzüne fazla gök taşı ulaşamaz.
• Mezosfer ile termosfer arasından “mezopoz” adı verilen geçiş katmanı bulunur.
• Ozonosfer ve Kemosfer adında iki kısımdan oluşur.

4- Termosfer

• Mezosferden sonra bulunan katmandır.
• En sıcak katmandır. Sıcaklığı yaklaşık 1.000-1.650 °C arasında değişir.
• Kutup ışıkları (aurora) bu katmanda görülür.
• Gazlar burada iyonlara ayrışmış hâlde bulunur. Bu yüzden haberleşme sinyalleri ve radyo dalgaları çok iyi iletilir.

5- Ekzosfer

• Atmosferin en dış katmanıdır.
• Yer çekiminin en az olduğu katmandır.
• Haberleşme uyduları bu katmana yerleştirilir.
• Gazlar çok seyreldiği için katmanın kesin sınırları belirlenemez. Bu nedenle sınır olarak 10.000 km yüksekliğe kadar ulaştığı kabul edilmiştir.
Atmosferin İçinde Gazların Dağılışı
Ozon tabakası
Ozon (O3), üç oksijen atomunun birleşmesiyle oluşmaktadır. Güneş’ten gelen yüksek enerjili morötesi (ultraviyole) ışınlarının etkisi ile oksijen molekülleri parçalanır. Parçalanan serbest oksijen atomları (O), yine morötesi ışınların etkisiyle oksijen molekülü (O2) ile birleşerek ozon molekülünü (O3) oluşturur.
Morötesi ışınları, ozonun hem oluşmasında hem de parçalanmasında tek başına rol oynar. Ozon, yıl boyunca Ekvator kuşağının üzerinde üretilmekte ve hava hareketleri ile kutuplara doğru taşınmaktadır. Ozon, atmosferde yaklaşık 20 ile 25. km’ler arasında yoğunlaşarak ozon tabakasını oluşturur. Bu tabaka Güneş’ten gelen zararlı ışınları emmesi nedeniyle hayati önem taşır. Fabrika atıkları, egzoz gazı vb. insan kaynaklı ozon gazı da oluşmaktadır.
Ozon tabakası son yıllarda belirgin bir şekilde incelmeye başlamıştır. Günlük yaşantımızın bir parçası olarak kullanılan deodorantlar, klimalar, soğutucular ve sanayide kullanılan kimyasal çözücüler içinde bulunan CFC (kloroflorokarbon) bileşikleri bu tabakanın incelmesine neden olmaktadır.
Ozon Tabakasının İncelmesinin Sonuçları
• Canlılardaki kalıtım maddelerinin (DNA) tahrip olması
• Canlıların bağışıklık sisteminin bozulması
• Cilt kanseri vakalarının artması
• Bazı göz hastalıklarının ortaya çıkması
• Küresel ısınmanın artması
• Hayvan ve bitki türlerinin olumsuz etkilenmesi sonucu biyolojik çeşitliliğin azalması

Türkiye'nin Özel Konumu

Özel konum; ülkemizin kıtalara, denizlere, önemli ticaret yollarına, komşularına göre belirlenen konumdur.
Ayrıca ülkemizin bulunduğu yerden dolayı kazandığı yüzeyşekilleri, yükselti, jeolojik özellikleri, yeraltı zenginlikleri, yerüstü zenginlikleri gibi durumları da özel konumuyla ilgilidir.  Bitki örtüsünün yükseltiye bağlı olarak çeşitlenmesi özel konumla ilgili olurken, orta kuşakta bulunmasından dolayı bitki örtüsünün çeşitlilik göstermesi matematik konumuyla izah edilmektedir.
   Türkiye'nin Özel Konumunun Sonuçları
* Eski Dünya karalarının birbirine en çok yaklaştığı bir alanda bulunur. (Avrupa, Asya, Afrika)
* İki yarımada üzerinde bulunur. (Balkan - Anadolu)
* Stratejik açıdan çok önemli iki boğaza sahiptir. (Istanbul ve Çanakkale)
* Üç tarafı denizlerle çevriii yarımada durumundadır.
* Yüzey şekilleri çeşitli, engebeli arazi fazladır.
* Ortalama yükseltisi oldukça fazladır. (1132 m). Oysa bu yükselti Avrupa'da 300 m, Afrika'da 650 m, K. Amerika'da 715 m, Asya'da 1010 m'dir.)
* Farklı jeolojik zamanlara ait arazi yapısı nedeniyle maden bakımından oldukça zengin ve çeşitlilik göstermesi
* Ekonomik, küıtürel ve siyasal yönlerden çok farklı ülkelerle komşu olması
* Tarihin ilk dönemlerinden beri önemli ticaret yolları üzerinde bulunmuştur. (Baharat - Ipek Yolu gibi.)
* Petrol bakımından zengin Ortadoğu ülkelerini, Avrupa'ya, Teknolojide ilerlemiş Avrupa ülkelerini Orta ve yakın doğuya bağlayan yollar üzerinde bulunması, bu nedenle ticaret, ekonomi ve ulaşımın gelişmesi
* Alp-Himalaya genç kıvrım (orojenez) dağ kuşağında yer alması
* Dünyanın en eski küıtür ve tarih hazinelerine sahip olması
* En eski medeniyetlerin kurulduğu, farklı kültürlere ait kalıntıların bulunduğu bir ülke olması
* Doğu karadenizde Turunçgil, Çay, Zeytin, Iğdır'da Pamuk gibi ürünlerin yetişmesi özel konum şartlarıyla ilgilidir.
* 2753 km. kara, 8333 km. kıyı uzunluğuna s olması toplam kara sınır uzunluğunun fazla olmas sonucu olarak savunma giderlerini artırması .


Türkiye’nin matematik konumunun sonuçları

Matematik konum nedir 

Bir yerin Dünya üzerinde enlem ve boylam dereceleri ile belirlenen yerine matematik konum denir. Matematik konum herhangi bir yerin Ekvator’a ve başlangıç meridyenine olan uzaklığıdır. Bu uzaklık km cinsinden verilebileceği gibi derece cinsinden de verilebilir. Kısacası matematik konum bir yerin enlem ve boylamlara göre dünya üzerindeki yeridir. Bir başka ifade ile Ekvator’a ve Greenwich’e göre konumudur. Örneğin: Türkiye 36° -42° kuzey enlemleri (paralelleri) ile 26°-45° doğu boylamları (meridyenleri) arasındadır. Dünya üzerindeki herhangi bir yerin matematik konumunu belirtmek için bazı değerler tespit etmek gereklidir. Bu nedenle gerçekte var olmayan paralel ve meridyenler çizilmişti. Paralel ve meridyenler çizilirken yerin ekseni ve kutuplardan faydalanılmaktadır.

Türkiye’nin matematik konumunun sonuçları:

  • Türkiye’nin en doğusu ile en batısı arasında 76 dakika yerel saat farkı bulunmaktadır.
  • Türkiye’de aynı anda her ilde ve bölgede aynı saat kullanılmaktadır. Bunun nedeni doğu – batı yönünün çok fazla geniş olmamasıdır.
  • Ülkemize güneş ışınları hiç bir zaman dik gelmemektedir.
  • İki meridyen arasındaki mesafe 85-86 kilometre civarındadır.
  • Ülkemiz orta kuşakta bulunur.
  • Türkiye, orta kuşakta olduğundan dolayı dört mevsimde belirgin olarak yaşanmaktadır.
  • Ülkemizde kış mevsiminde cephesel yağışlar oldukça fazladır.
  • Güneyden Kuzeye çıkıldıkça güneş ışınlarının açısı da küçülmektedir.
  • Dolayısıyla güneyden kuzeye gidildikçe cisimlerin gölge boyu da uzamaktadır.
  • Güneyden kuzeye çıkıldıkça gece – gündüz aralarındaki fark da artmaktadır.
  • Kuzeyden esen rüzgarlar sıcaklığı düşürür, güneyden esen rüzgarlar ise sıcaklığı arttırır.
  • Dağların güney yamaçları daha sıcak olur ve bu nedenle de güney yamaçlara yerleşim daha fazla olur.
  • Tam öğle vaktine gelindiğinde bir cismin gölgesi kesinlikle kuzeyde olur.


Uluslararası Saat Dilimleri

Ülkeler arası ilişkilerdeki karışıklığı önlemek için Dünya 15 meridyenlik aralıklarla saat dilimlerine bölünmüştür. Her saat diliminin ortasından geçen meridyenin yerel saati, o saat dilimindeki ülkeler tarafından ortak saat olarak kabul edilir. Bu saatlerin her birine ulusal (ortak) saat denir.
Dünya genelinde 24 ayrı ulusal saat vardır. Başlangıç meridyeninin 7° 30′ doğusu ile 7° 30′ batısı arasında kalan 15 meridyenlik bölüm başlangıç saat dilimi (0. ya da 24. saat dilimi) kabul edilmiştir. Bu dilimdeki ülkeler ulusal (ortak) saat olarak Greenwich’in yerel saatini kullanır. Bu saat diliminden başlanarak Dünya’da 12’si doğuda 12’si batıda olmak üzere 24 saat dilimi ortaya çıkmıştır.


Saat dilimlerinin sınırları her yerde meridyenler boyunca uzanmaz. Ülkelerin siyasî sınırlarına göre zikzaklar çizer. Ülke doğu-batı doğrultusunda geniş ise birden fazla ortak saat kullanılır. Çünkü bu ülkelerin doğusu ile batısı arasındaki yerel saat farkı çok fazladır. Bu durumdaki ABD, Çin, Rusya Federasyonu, Kanada vs. ülkeler, aynı anda birden fazla ortak saat kullanmaktadır.

Türkiye’de ulusal saat olarak önceleri sonbahar ve kış döneminde 2. saat dilimi, ilkbahar ve yaz döneminde 3. saat dilimi kullanılmıştır. Ancak, Bakanlar Kurulu’nun aldığı 7 Eylül 2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan kararıyla, Türkiye’de ulusal saat olarak yıl boyunca üçüncü saat dilimi kullanılmaya başlanmıştır.

Yerel Saat Hesaplama

Güneş’in ufuktaki yükseltisine göre belirlenen saate yerel saat denir. Aynı anda Dünya’nın değişik bölgelerinde Güneş’in konumu farklıdır. Bu durum her yerin, kendine ait bir yerel saatinin olduğunu gösterir. Bulunduğumuz yerin yerel saatini belirlemek için, Güneş’in ufuk düzlemi üzerinde en tepede göründüğü veya cisimlerin gölgelerinin en kısa olduğu anı beklemek gerekir. Bu ana gelindiğinde, bulunduğumuz yerin yerel saati 12.00’dir.


Güneş, doğuda kalan yerlerde daha erken doğar. Bu nedenle doğuda kalan yerlerin yerel saati batıda kalan yerlere göre ileridir. Namaz, iftar ve imsak gibi ibadet vakitleri yerel saate göre belirlenir. Örneğin, Ramazan ayında iftar vakitlerinin illere göre değişiklik göstermesi, yerel saatlerinin farklı olmasından kaynaklanır.

Yerel Saat Hesaplama

Meridyenleri bilinen yerlerin yerel saatlerini bulmak için sırasıyla şu işlemler yapılır:
1. İki yer arasındaki meridyen farkı bulunur. Bunun için doğu ve batı yarım küreler göz önüne alındığında, verilen yerler aynı yarım kürede ise meridyen derecesi büyük olandan küçük olan çıkarılır. Farklı yarım kürelerde ise meridyen dereceleri toplanır.
2. Bulunan meridyen farkı 4 dakika ile çarpılarak iki yer arasındaki zaman farkı bulunur.


3. Yerel saati sorulan yer doğuda kalıyorsa, bulunan zaman farkı verilen yerel saate eklenir, batıda kalıyorsa verilen yerel saatten çıkarılır.
Yerel saatleri bilinen yerlerin meridyenlerini bulmak için sırasıyla şu işlemler yapılır:
1. Yerel saat farkı bulunur.
2. Yerel saat farkı 4 dakikaya bölünerek meridyen farkı bulunur.
3. Yerel saati ileri olan yerin meridyeni soruluyorsa, bulunan meridyen farkı verilen meridyene eklenir. Yerel saati geri olan yerin meridyeni soruluyorsa, bulunan meridyen farkı verilen meridyenden çıkarılır.



Doğuda veya batıda kalma ifadesinden sadece doğu veya batı yarım kürede bulunma anlaşılmaz. Doğu ve batı kavramları birbirine göre görecelidir. Örneğin, 40° batı meridyeni 60° batı meridyenine göre doğuda, 30° doğu meridyeni 40° doğu meridyenine göre batıdadır.

Paraleller ve Meridyenler


Dünyayı, Kuzey Yarım Küre ve Güney Yarım Küre olmak üzere iki eşit yarım küreye bölen çizgiye Ekvator denir. Ekvator’a paralel olarak, Dünyayı enine saran hayali çizgilere ise paralel denir.


Paralellerin Özellikleri

  • Ekvator, paralellerin başlangıcı olduğundan bu paralele başlangıç paraleli denir.
  • Doğu batı doğrultusunda uzanırlar ve birbirlerini kesmezler.
  • Ekvator’un 90 kuzeyinde, 90 güneyinde olmak üzere toplam 180 paralel vardır.
  • Ekvator’un kuzeyindeki paralellere kuzey paralelleri, güneyindekilere güney paralelleri denir.
  • Birer derecelik açılarla çizilmişlerdir. Kuzey Yarım Küre’de paralel dereceleri kuzeye doğru gidildikçe büyürken, Güney Yarım Küre’de güneye doğru gidildikçe büyür.
  • Ekvator ile her iki yarım küredeki 30° paralelleri arasında kalanlara alçak paraleller (enlemler), her iki yarım kürede 30° 60° paralelleri arasında kalanlara orta paraleller (enlemler) ve 60° 90° paralelleri arasında kalanlara yüksek paraleller (enlemler) denir.
  • Dünya’nın küresel şekli nedeniyle, çevre uzunluğu en geniş paralel Ekvator’dur. Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe paralellerin uzunlukları küçülür ve kutuplarda nokta halini alır. 90° kuzey paraleline Kuzey Kutup Noktası, 90° güney paraleline Güney Kutup Noktası denir.
  • Birbirini takip eden (ardışık) iki paralel arası uzaklık, bir meridyen yayı üzerindeki her yerde 111 km’dir. Bu özelIikten yararlanarak aynı meridyen üzerinde bulunan, farklı paraleller arasındaki uzaklık hesaplanabilir.
Aralarındaki uzaklığı bulmak istediğimiz noktalar aynı yarım kürede ise, derecesi büyük olandan küçük olanı çıkarıp 111 km ile çarparız. Aralarındaki uzaklığı bulmak istediğimiz noktalar farklı yarım kürelerde ise, paralel derecelerini toplayıp 111 km ile çarparız.



Enlem

Bir paralel üzerindeki noktanın Ekvator’a göre yeri bilinebilir. Ancak paralellerin arasında kalan bölgelerde bulunan bir noktanın yeri paralellerle ifade edilemez. Bu tür noktaların yerlerini ifade edebilmek için derecelerin (°) yanı sıra dakika (‘), saniye (“) vs. gibi daha ayrıntılı ölçülere ihtiyaç vardır. İşte bundan hareketle, Dünya üzerindeki bir noktanın Ekvator’a olan uzaklığının açı cinsinden değerine enlem denir. Enlem ekvatora olan uzaklığı ifade eder. Bu uzaklık açı cinsinden değer olduğundan paralelleri de kapsar. Paralel ise hayali bir çizgiyi ifade eder. Her paralel aynı zamanda bir enlemdir. Ancak her enlem bir paralel değildir.
Yeryüzünde birçok özellik enlemlere göre değişir. Güneş ışınlarının düşme açısı, gece gündüz süreleri, Dünya’nın ekseni çevresindeki dönüş hızı, iklim özellikleri, sıcaklık dağılışı, bitki örtüsü gibi.

Meridyenler

Kutup noktaları arasında uzanarak, paralelleri dik açıyla ke-
sen hayalî yaylara (yarım çemberlere) meridyen denir.

Meridyenlerin Özellikleri

  • Başlangıç meridyeni, İngiltere’nin başkenti Londra yakınlarında bulunan Greenwich Gözlemevi’nden geçen meridyen kabul edilmiştir. Derecesi ise sıfırdır.
  • Greenwich’in doğusunda kalan meridyenlere doğu meridyenleri, Greenwich’in batısında kalan meridyenlere batı meridyenleri denir.
  • Meridyenler de paraleller gibi birer derecelik açıyla çizilmişlerdir.
  • Greenwich’ten doğuya ve batıya gidildikçe meridyen dereceleri büyür.
  • Greenwich’in 180 doğusunda, 180 batısında olmak üzere toplam 360 meridyen yayı vardır.
  • Meridyenler kuzey güney doğrultusunda uzanır.
  • Meridyenlerin kutup noktalarında birleşmelerinden dolayı boyları birbirine eşittir.
  • Ekvator üzerinde ardışık iki meridyen arası uzaklık 111 km’dir. Dünya’nın küresel şeklinin etkisiyle iki meridyen arasındaki uzaklık kutuplara gidildikçe azalır.
  • Yarım daire şeklinde olan meridyenleri, tam bir daireye tamamlayan karşısındaki meridyenlere antimeridyen veya karşıt meridyen denir. Zıt yöndeki iki meridyen yayının dereceleri birbirlerini 180° ye tamamlar.


  • Bir meridyen üzerinde bulunan tüm noktalarda yıl boyunca öğle vakitleri ve yerel saat aynıdır.
  • Ardışık iki meridyen arasındaki yerel saat farkı 4 dakikadır. Dünya, kendi ekseni etrafındaki dönüşünü 24 saatte tamamlar. Bu da, 24 x 60 = 1440 dakika yapar. Dünya üzerinde 360 meridyen olduğuna göre, ardışık iki meridyen arasındaki zaman farkı 1440 : 360 = 4 dakika olarak bulunur.

Boylam

Meridyenlerin, Greenwich (Başlangıç meridyeni)’e olan uzaklığının açı cinsinden değerine boylam denir. Boylamlar da enlemlerde olduğu gibi meridyen derecelerinin (°) dakikaya (‘), dakikaların saniyeye (“) bölünmesiyle elde edilir. Güneş’in aynı andaki konumu boylamlara göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle boylamlar, matematik konumu belirlemenin yanında yerel saat hesaplamalarında da kullanılır.